Plan ve Mimarisi
İshak Paşa Sarayı Plan ve Mimarisi

 Osmanlı döneminde, merkezde yapılan saraylar kadar gösterişli ve onlarla yarışır durumda olan İshak Paşa Sarayının katalogda da incelendiği gibi süsleme açısından benzer örneklerine rastlanmamakla birlikte, plan açısından Edirne ve Topkapı Sarayı ile benzerlik gösterdiği dikkat çeker.

Uzun bir zaman süreci içerisinde tamamlanan bu sarayın yapımının, uzun sürmesiyle bağlantılı olarak bir çok farklı dönem özelliklerini de bünyesinde barındırmaktadır. Edirne ve Topkapı Sarayıyla benzerlik gösteren İshak Paşa Sarayının, üç tarafının oldukça yüksek duvarlarla çevrili olması ve doğu cephesi dışında saraya girişi sağlayan uygun bir alana yer verilmemesi bakımından da İstanbul’daki İbrahim Paşa Sarayı ile benzerlik gösterir.

Kaleye benzer özellikleri ve güzel manzaraya açık olması da Topkapı Sarayıyla benzerliğinin söz konusu olduğu İshak Paşa Sarayı, yerel hanedanın oturduğu bir yer olmasının yanı sıra, İmparatorluğun yönetiminin bulunduğu yer olan Topkapı Sarayıyla; iki avlu ve bu avluların etrafını “U” harfi şeklinde çevreleyen birimler, bu birimlerin işlevi ve saray halkının yaşadığı özel bölüm, harem kısmıyla aynı düzenekte ve aynı amaçla yapılmış olması ile de dikkat çeker.

İshak Paşa Sarayı 700 bin metre karelik geniş bir alan üzerinde kurulan Topkapı Sarayından, doğu-batı doğrultusunda 7600 metre karelik daha küçük bir alan üzerine inşa edilmiş özelliği ile Topkapı ve Edirne Sarayının plan ve birimlerin düzenlenmesi açısından, küçük bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca Edirne ve Topkapı Sarayındaki giriş avlusuyla aynı işleve sahip olan İshak Paşa Sarayının kapılarıyla benzeşmektedir. Bir Osmanlı Sarayında olması gereken bütün birimlere sahip olan İshak Paşa’nın I. Avlusunda çeşme, muhafız koğuşları, nöbetçi odası, at, araba koyma yerleri, zindan ve misafirlerin kalacağı yerlerden oluşan birimlere sahip olmasıyla, Edirne ve Topkapı Sarayının I. Avlusundaki birimleriyle benzerlik göstermektedir.

Geleneksel Türk Sarayları planına uygun olarak inşa edilen, önemli devlet meselelerinin görüşüldüğü, idari işerin yürütüldüğü divan salonu da işlev bakımından Topkapı Sarayındaki “Kubbe Altı” anlayışının küçük bir benzeri olarak kabul edilir.

İkinci avlunun güney cephesinde yer alan Selamlık kısmının dışında II. Avluda bulunan diğer birimleri tek tek ele alarak farklı yanlarını inceleyecek olursak; selamlık duvarıyla aynı hizada iki bölümden meydana gelen caminin değişik kubbe yapısıyla farklı bir özellik taşıması dikkat çeker. Osmanlı döneminde yapılan camilerin kubbe formundan çok daha farklı bir şekilde olarak ele alınmış olması kubbenin daha çok Türkistan , Kahire ve Tolunlu Devri yapılarında görülen kubbe anlayışında inşa edildiğini göstermektedir. Bu tür kırık korniş hatlı yıldız şeklindeki çatı örnekleri, Selçuklu döneminde, Amasya Gök Medrese cami türbesi ve Divriği Ulu Camiinde görülmektedir. Bunlara örnek olarak, Kars- Ani Digor’daki Beş Kilise Marmachen’deki Cauvent Kilisesi ve Ani’deki Bakireler Manastırı verilebilir. İshak Paşa Sarayının Harem bölümünde, Topkapı Sarayında olduğu gibi mutfak, hamam, çok sayıda odalar, salon ve bahçe bulunmaktadır.

Sarayın harem bölümünde bulunan birimlerden Muayede salonu Topkapı Sarayındaki harem bölümün “Taşlık” denilen iç avlu ile, karşılıklı kapıları, duvarlarda derin olmayan dolap nişleri ve renkli taş döşemelerinin ayrıntılarına kadar birbiri ile benzerlik gösterdiği söylenebilir. Ayrıca Topkapı Sarayında bulunan mutfaktan çok daha küçük boyutlarda inşa edilmiş olan saray mutfağının iç kısmındaki üst örtü düzenlemesi de,Ani-Apostles Kilisesinin örtüsünü hatırlatır. Harem bölümünde yer alan hamam ise küçük boyutlarda olmasına karşın, klasik Osmanlı hamam plan şemasını devam ettirir niteliktedir.

SAAT
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol